Şu An Okunan
Asghar Farhadi: Beni Nasıl İran Hükümetini Aklamakla Suçlarsınız!

Asghar Farhadi: Beni Nasıl İran Hükümetini Aklamakla Suçlarsınız!

Son filmi Kahraman İran tarafından En İyi Uluslararası Film kategorisinde Oscar adayı olarak gösterilen Asghar Farhadi, rejim yanlısı bir yetkilinin kendisi hakkında yaptığı açıklamalara sessiz kalmadı.

İran Film Komitesi, Farhadi’nin Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan Kahraman (Ghahreman, 2021) filmini 2021 Akademi Ödülleri’nde İran’ın En İyi Uluslararası Film dalındaki adayı olarak seçtiğini ilan etmişti. Ekim ayının sonunda açıklanan bu karar sürpriz olmadı. Zira Farhadi’nin Bir Ayrılık (Jodaeiye Nader az Simin, 2011) ve Satıcı (Forushande, 2016) filmleri 2012 ve 2017 yıllarında İran tarafından Oscar’a aday gösterilmiş ve yönetmen her iki yılda da ödülün sahibi olmuştu. Farhadi, dönemin ABD başkanı Donald Trump’ın göçmen karşıtı seyahat yasaklarını protesto etmek üzere 2017’de Oscar’ları boykot etmiş ve ödül törenine katılmamıştı.

Fakat İran’daki bazı film eleştirmenlerinden, İran hapishanelerini güzellediği ve ülkedeki şiddet rejimini akladığı yönünde eleştiriler alan Kahraman’ın Oscar’a aday gösterilmesi polemikleri beraberinde getirdi. Iran International’da çıkan habere göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı film yapımı biriminden bir yetkili, “Farhadi, hem İslam Cumhuriyeti’ni hem de onun dışındakileri memnun eden akıllı bir film yapımcısı,” şeklinde bir cümle sarf etti. Bunun üzerine Farhadi, dün (16 Kasım 2021) Instagram hesabı üzerinden bir açıklama yayınlayarak hem bu ifadelere hem de İran’nın rejimini akladığı yönündeki eleştirilere yanıt verdi. Farhadi’nin “Açık olmak gerekirse senden nefret ediyorum!” ifadelerini de kullandığı yanıtının dikkat çekici bölümlerini aşağıda paylaşıyoruz.

“İran hükümetiyle beni nasıl yandaş gösterirsin!”

“Yıllarca, bazı sınırları aşmadan, her zaman yazmaya ve film çekmeye odaklandım. İşimle ilgili birçok iftiraya ve yıkıcı yoruma açıklama yapmaya gerek duymadım. Ancak bu sessizlik, bazılarının, akıllarındakini tek taraflı olarak ifade etmesine neden oldu.

Yıllarca radikal sağcı medyasıyla beni yok etmek ve imajımı zedelemek için hiçbir çabadan kaçınmayan bir hükümetle beni nasıl yandaş gösterebilirsin? Bu hükümetin çektirdiği acılar hakkındaki görüşlerimi her zaman dile getirdim. Ocak 1996’dan Kasım 1998’e; Ukrayna uçağında öldürülen yolcuların affedilemez, acı dolu trajedisinden, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik acımasız ayrımcılığa, ülkenin bir koronovirüs mezbahasına çevrilmesine kadar hepsiyle ilgili yazılarım ve sözlerim mevcuttur.

Defalarca ‘Farhadi’nin İran’a dönmemesi daha iyi’ mesajını veren bir hükümetle beni nasıl nasıl ilişkilendirirsin!

Havaalanında ve sorgulama seanslarında pasaportuma el koyan bir hükümetle beni nasıl ilişkilendirirsin!

Senin gerici kişiliğin ve düşüncelerinle hiçbir zaman en ufak bir yakınlığım olmadı ve senin tarafından övülmeye de hiç ihtiyaç duymadım. Yıllarca İran’a filmlerimle ‘şantaj’ yaptığımı söylerken, şimdi çıkmış rejimi akladığımı iddia ediyorsun. Şaşırtıcı!

Bana uyguladığınız zulümden hiç bahsetmememin tek nedeni, inandığım işin dışında anılmak istemememdir. (…)

İran’ın filmimi Oscar’a aday gösterme yönündeki kararı, sizi bayrağınızın gölgesinde olduğum sonucuna götürdüyse, bu kararın iptal edilmesiyle hiçbir sorunum olmadığını açıkça beyan ederim. Tüm kalbimle söylüyorum ki yaptığım filmin kaderi artık umurumda değil; İran’da veya başka bir yerde. Bu film yapıldı bitti, ruhu varsa tarihte bir yer edinir, yoksa unutulur.”

İran İslam Cumhuriyeti’nin dinî lideri Ali Hamaney, Ocak ayında Amerikan ve İngiliz aşılarının satın alınmasını yasaklamıştı. Hamaney’in bu kararıyla, aşılarla önlenebilecek binlerce ölüme yol açtığı söylenmişti.

Yaklaşık iki ay önce İran hükümetinin COVID-19 pandemisini ele alma biçimine atıfta bulunan Farhadi, hayatlarını kurtarmak yönünde kararlar almadığı insanların İran’daki “sisteme” kızgın olduğunu söylemişti. Farhadi, Hollywood Reporter’a verdiği demeçte “İranlılar, ABD ve İngiltere yapımı aşıların ithalatı yasağını asla affetmeyecekler” ifadesini kullanmıştı.