Şu An Okunan
Oktay İnce’nin Video-Savunması

Oktay İnce’nin Video-Savunması

Oktay İnce’nin “cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) ile yargılandığı davada İzmir Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi karara vardı. İnce, 19 Ekim 2021’de yapılan duruşma sonrasında 23 Kasım’daki duruşmada kararın verileceğini öngördüğünü söylemiş; son savunmasını bir video-savunma olarak yapacağını duyurmuştu.

2000’lerin başından beri, hem Kara Haber ve Seyr-i Sokak gibi kolektiflerle birlikte video-eylem pratiğine hem de belgesel üretimine devam eden İnce, duruşma öncesi 56 dakikalık video-savunmasının fragmanını yayınlamıştı.

Oktay İnce, video-savunmasının fragmanıyla birlikte paylaştığı metinde, görüntünün kanaat oluşturma gücü olduğuna inandığını söylemişti. Ancak kendi davası gibi siyasi yargılamalarda mahkeme heyetini etkileyecek bir “savunma etkisi”nin mümkün olmadığını da eklemişti: “Onulmaz bir önyargı ve peşin hüküm ile malüller.”

23 Kasım’da yapılan duruşmada dava, Oktay İnce’nin avukatı Arif Ali Cangı’nın ek süre talebi üzerine 30 Kasım 2021’e ertelenmişti. Heyetin İnce’nin video-savunmasını izlediği ve dökümünü aldığı bildirilmişti. (fotoğraf: MLSA)

30 Kasım 2021’de görülen duruşmada mahkeme, İnce’ye bir yıl hapis cezası verdi. Hakaret suçunun sosyal medya hesabı üzerinden ve aynı kişiye karşı birden fazla kez işlenmesini gerekçe göstererek cezada artırım yapan mahkeme, İnce’nin 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkemenin, cezanın sanığın geleceği üzerinde yapacağı etkiyi göz önünde bulundurarak indirime gitmesi sonucunda hapis cezası 1 yıl 2 ay 17 gün olarak belirlendi. Sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluştuğunu belirten mahkeme heyeti, hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Buna göre, Oktay İnce beş yıl denetim sürecine tabi tutulacak, bu süre içinde üzerine atılı suçu tekrar işlemediği takdirde dava düşecek.

Oktay İnce: Düşünceye Gem Vurulamaz

Duruşma sonrası özkayıt (selfie kaydı) yöntemiyle bir video kaydeden Oktay İnce, “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasının iktidarın muhalif sesleri baskı altına alma araçlarından biri olduğunu ve bu sebeple davayı hukuki değil siyasi bir dava olarak görerek bu yönde bir savunma hattı izlediklerini söyledi: “Bu yargılanma sürecini iktidara karşı nasıl döndürebiliriz şeklinde düşündük davanın başından beri. Hukuki bir işlemle karşı karşıya olmadığımızı düşündüğümüz için bu davada tam anlamıyla bir ‘inkâr’ savunma hattı izledik. Sosyal medya paylaşımlarının kime ait olduğunu bilmediğimizi, tarafımızdan yapılmadıklarını iddia ettik polis ifadesinden başlayarak. Önümüze getirilen fotoğrafların, bize ait olanlarının dahil, bize ait olmadığını söyledik. (…) ‘Bu basın özgürlüğüdür’ diyen bir savunma hattındansa, her şeyin reddedildiği, inkâr edildiği bir savunma hattı izledik.”

Oktay İnce avukatları Arif Ali Cangı ve Doğu Işık’la birlikte. 30 Kasım 2021.

İkinci olarak ise bu davayı nasıl savunma tarafı açısından yaratıcı bir faaliyete dönüştürebilecekleri üzerine düşündüklerini söyleyen İnce, video-savunmayı da bu amaçla mahkemeye ilettiğini ifade ediyor: “Belki de hukuk tarihinde ilk defa bir belgesel gibi montajlanmış, görüntünün gücünü direnişin ve savunmanın parçası haline getirmiş olan bir video-savunma verdik.”

“Cumhurbaşkanına hakaret” davalarında, hakimlerin üzerinde çok büyük bir baskı olduğu için ceza çıkmamasının çok ender görülen bir durum olduğuna vurgu yapan İnce kararla ilgiliyse şu ifadeleri kullandı: “Lehte tüm insan hakları mahkemesi kararları, anayasa mahkemesi kararlarına rağmen ve düzenlenen polis fezlekesinin ek delile ihtiyaç duyduğunu söylemelerine rağmen, 1 yıl 2 ay cezaya hükmettiler.” İnce, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla, yani cezanın beş yıl ertelenmesiyle ilgiliyse şunları dile getirdi: “İnsanların elini kolunu, dilini hatta bağlamak için ortaya atılmış bir şey. Ceza verdik ama bunu erteliyoruz, şeklinde kendi kafalarına göre bir hafifletme yoluna gitmiş oldular. Bu cezalar elbette ne düşündüğümüzü açıklamamızı engellemeyecek. Zaten düşünceye gem vurulamaz.”

Adaletin Bir Terazisi Varsa Tartmaya Buradan Başlamalı

İnce, video-savunma biçimini bir görüntü emekçisi olarak “kendi dilinde savunma yapmak” ve hukuk tarihine bir not düşmek için tercih ettiğini dile getiriyor. Mahkeme heyetine iletilen 56 dakikalık video-savunmasında cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hakaret içeren sözlerinden alıntılar yapan İnce, savunmanın fragmanda yer alan bölümlerinde şu ifadeleri kullanıyor:

Oktay İnce’nin video-savunmasından kullandığı kupürlerden.

“Vatandaşla Erdoğan arasında karşılıklı hakaretleşmeler yaşandığında, burada siyasi sonuçlar açısından vatandaşın değil Erdoğan’ın hakaret etmesi çok daha vahim sonuçlara yol açar. Vatandaş hakkında düzenlenen iddianamelerde Erdoğan’ın adı ‘mağdur edilen’ olarak anılır. Polis, ordu, medya, para ve yargı dahil her şeyi yöneten, bir kişiyi tutuklatmak ya da serbest bırakmak iki dudağının arasında olan ülkenin tek yetkilisini mağdur etmek bir vatandaşın hangi kudretiyle mümkün olabilir ki? Ne olmuş olursa olsun bu gücün karşısında vatandaş daima mağdurdur. Adaletin bir terazisi varsa tartmaya buradan başlamalıdır.”