Şu An Okunan
Sansüre Rağmen: Belgeselciler Sahada

Sansüre Rağmen: Belgeselciler Sahada

Özgür Sinema Bülteni – Şubat 2023 – Depremin Ardından’da yer verdiğimiz aynı başlıklı haberin genişletilmiş versiyonudur, güncellemeler yapılacaktır.

Maraş merkezli depremlerden etkilenen 10 ilde, üç ay süreyle OHAL ilan edilmesiyle birlikte yerli ve yabancı birçok gazetecinin çalışmalarına emniyet güçleri tarafından engel olunduğu vakalar yaşandı. Gazetecilerin karşılaştıkları engelleme ve hak ihlallerinin toplu dökümü için MLSA’nın tweet serisine ve Susma Platformu’nun Deprem Bölgesinde Sansür başlıklı derlemesine göz atabilirsiniz. Bu vakaların en korkunçlarından biri 1+1 Express ekibinden Anıl Olcan tarafından bildirildi. Olcan, Hatay’da çekim yaparken bir polis ile bir grup vatandaşın saldırısına uğradığını, polisin kamera bataryalarını, hafıza kartını, hard diskini ve basın kartını ateşe atarak yaktığını Twitter hesabından duyurdu. Olayın ardından askerlerin, linç edilme riski olduğunu söyleyerek kendisini güvenli bir alana götürdüğünü söyleyen Olcan, İstanbul’a döndükten sonra Hatay izlenimlerini “Dehşet Dehşet Dehşet” başlıklı bir yazıda aktardı. Olcan’ın izlenimleri, paramiliter grupların bölgede çekim yapan gazeteci ve belgeselcileri tehdit eden, Suriyeli göçmenlere yönelik ırkçı faaliyetlerine de işaret ediyordu.

Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan ve Abdullah Cömert’in portrelerinin bulunduğu duvar resmi, Armutlu, Antakya. (Anıl Olcan’ın 1+1 Express’te yayınlanan yazısından.)


Belgeselci ve video-aktivist kimlikleriyle tanınan birçok isim de deprem bölgesinde çekim yaptı ve engellemelerle karşılaştı. Kazım Kızıl, 10 Şubat’ta yaptığı paylaşımda basın kartını göstermesine rağmen çekim yapmasının polis tarafından engellendiğini duyurdu. Belgeselciler özellikle de devletin zaaflarına dikkat çeken depremzedelerle yaptıkları söyleşilerde engellemelerle karşılaştılar. Kızıl’ın İskenderun’dan paylaştığı bir video, çekimlerin, herhangi bir yetki sahibi olmayan kişiler tarafından da engellenmeye çalışıldığını açıkça ortaya koyuyordu.

Kazım Kızıl’ın Maraş’ta çocuklar için gerçekleştirilen film gösterimlerine dair fotoğrafı ciddi ilgi gördü. Kızıl fotoğrafı şu sözlerle paylaşmıştı: “İstanbul’da yaşayan bir grup genç sanatçının oluşturduğu ekip hem yüzlerce insana yemek hazırlıyor hem de çocuklar için gün boyu etkinlikler düzenliyor. Fotoğraf sıcak çikolata ve patlamış mısır eşliğinde yapılan film gösteriminden.”

Buna benzer bir fotoğraf da Diyarbakır’dan geldi. Diyarbakır Kumrucuk İlkokulu’nda öğretmenlik yapan Hasan Kartal da “Sur Kurşunlu Çadır Kentimizde ‘Umut Sineması’” notuyla çocuklarla sinemayı buluşturan benzer görüntüleri paylaştı.

Diyarbakır Kumrucuk İlkokulu’nun yakınındaki çadır kentte kurulan Umut Sineması.


Fatih Pınar, Adıyaman ve Maraş’ta yaptığı çekimleri +90 için kurguladı. Pınar’ın depremzedelerle yaptığı röportajları da içeren çekimleri, söz konusu illerde arama-kurtarma çalışmalarında geç kalındığını ve çadır ihtiyacının karşılanmadığını gösteriyordu. Kısa filmleriyle tanınan Haydar Taştan, Maraş’ta çektiği fotoğrafları, Nosema belgeseliyle tanıdığımız Etna Özbek ise Adıyaman’da çektiği fotoğrafları Instagram hesaplarından paylaştılar. Ayrıca Arin İnan Arslan, İmre Azem, Hakan Ketche, Meryem Yavuz, Erhan Arık, Mert Kaya ve Çınar Koçgiri gibi sinema-fotoğraf alanında faal birçok kişi deprem bölgesindeki yardım çalışmalarına destek verdi.

Documentarist – İstanbul Belgesel Günleri’ni düzenlenen belgeselci/sinema yazarı Necati Sönmez de memleketi Antakya’dan mektuplar paylaşmaya başladı. 28 Şubat’ta Antakya’nın Kurtuluş Caddesi’nin arabadan çekilmiş görüntülerini Facebook hesabından paylaşan Sönmez, 3 Mart’ta Instagram hesabından, Documentarist gönüllüleri ile birlikte bulunduğu şehirdeki deneyimlerini aktaran mektuplar paylaşmaya başladı. Documentarist gönülleri, deprem bölgesinde, Çizgi Çocuk Atölyesi ve Açık Atölye ile beraber kurdukları Mavi Kuş inisiyatifi olarak çocuklara yönelik film gösterimleri düzenliyor.


Öte yandan, İFSAK – İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği’nin yaptığı çağrıyla birçok fotoğrafçı Ankara Barosu’nun enkaz yerinde durum tespiti yapacak birimlerine destek olmak için Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’ta görev aldı.