Şu An Okunan
TV Kanallarının Deprem Haberi Diline Tepkiler ve Karşı-Videolar

TV Kanallarının Deprem Haberi Diline Tepkiler ve Karşı-Videolar

Özgür Sinema Bülteni – Şubat 2023 – Depremin Ardından’da yer verdiğimiz aynı başlıklı haberin genişletilmiş versiyonudur, güncellemeler yapılacaktır.

TV kanallarının ortak yayını niteliğindeki Türkiye Tek Yürek adlı bağış kampanyasında rol alan sinemacı ve sanatçılar da sosyal medyada çokça tepki aldı. Özellikle de, kampanyada toplanan 115 milyar bağışın 86 milyar lirasının devlet kesesinden yapılması, 3 milyar lira bağış yapan Cengiz Holding’e Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 3 milyar lira teşvik verilmesi gibi bilgiler, sanatçıların, iş insanlarının kendini aklama şovuna ve siyasi iktidarın seçim kampanyasına alet olduğu yolundaki eleştirilere güç kazandırdı.

Türkiye Tek Yürek kampanyası ortak yayınından.

Görüntüler Yalan, Sesler Gerçektir

Umut-Sen’in paylaştığı bir video-remix‘te Tek Yürek Türkiye yayınının görüntüleri ile depremzedelerin ve deprem bölgesinden bilgi aktaran dayanışma inisiyatiflerinin ses kayıtları birleştiriliyor. Video aracılığıyla, siyasi iktidarın bağış kampanyası gibi yayınlarıyla devlet zaaflarının ve bölgede depremin üçüncü haftasında dahi devam eden çadır ihtiyacının üstünü örtme politikası eleştiriliyor.

Kutsal Motor’dan Not Defteri #1

Depremin ardından Kutsal Motor da yayın çizgisini değiştirerek, iktidarın toplumsal muhalefete dair sarf ettiği “not ediyoruz” sözlerine ironik atıfta bulunan “Not Defteri” başlıklı videolar yayınlamaya başladı. Not Defteri #1, hayati önem taşıyan ilk 24 saate odaklanıyor ve iktidar aygıtlarının depremin ilk günündeki ihmal ve yetersizliklerini kayıt düşüyor.

Devletin ihmal ve zaaflarını, depremzedelerin kendi dilinden aktaran bir video da Fatih Pınar‘ın ‘Depremzedelerin Bekleyişi’ adlı videosu. Adıyaman ve Maraş’ta yaptığı çekimleri +90 için kurgulayan Pınar’ın depremzedelerle yaptığı röportajları da içeren videosu, söz konusu illerde arama-kurtarma çalışmalarında geç kalındığını ve çadır ihtiyacının karşılanmadığını ortaya koyuyor.

Türkiye Tek Yürek sunucularından Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu TV8’de yayınlanan Survivor‘da yarışmacıların depremi öğrendiği anlara yer veriliş biçimi de bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından “acı pornosu” olarak nitelendi. Sosyal medyada büyük tepkiyle karşılanan bir başka videoda, TRT Haber, deprem bölgesinde drone’la çekilmiş görüntülerin üzerine depremzedelerden alıntılar ve cumhurbaşkanının TOKİ’nin bölgede yeni konutlar inşa edeceğine yönelik açıklamasını yerleştiriyordu. Tıpkı İletişim Başkanlığı’nın hazırlattığı söylenen ‘Asrın Felaketi’ videosu gibi, propaganda amaçlı bu video da tepkiler üzerine TRT Haber tarafından silindi.

TV kanallarının enkazdan kurtarılma anlarını müzik eşliğinde, hamasi bir biçimde vermesi de sosyal medyada deprem görüntülerinin diline dair tartışma açan konulardan biriydi. Eleştiriler depremde yakınlarını kaybedenlerden de geldi: “Müzikli mucize videolarını başınıza çalın!” Bu gibi eleştiriler kamuoyunu, TV kanallarında kahramanlık hikâyesi olarak sunulan kurtarma videolarında görünen birçok ağır yaralının hayatını kaybettiği gerçeğiyle yüzleştiriyor.

Mücella Yapıcı Cevapladı, Sinemacılar Kurguladı

Deprem Dersleri

Bu süreçte metinlerle görüntüleri bir araya getirerek, arşivle bugünü harmanlayarak video üretenler de oldu. İstanbul Kent Savunması‘nın sosyal medya hesaplarından yayınladığı, birçok sinemacının emeğiyle üretilmiş Deprem Dersleri bunlardan biri. Kurgusunu belgeselci İmre Azem‘in, metin düzenlemesini yönetmen Elif Refiğ‘in yaptığı altı bölümlü video serisinde, mimar Mücella Yapıcı‘nın sinemacı Çiğdem Mater‘e anlattıklarından bir derleme yapılıyor. Mücella Yapıcı’nın fikirlerini oyuncu Nazan Kesal seslendirirken, arşiv görüntüleri içinse belgeselciler Fatih Pınar ve Ethem Özgüven‘e başvurulmuş. Hatırlanacağı üzere, 6 Şubat depremlerinin ardından Çiğdem Mater’in, kendisi gibi Gezi Direnişi Davası‘ndan hüküm giyen Mücella Yapıcı ile Bakırköy Kadın Cezaevi’nde gerçekleştirdiği söyleşi Bianet’te yayınlanmıştı. 1939 Erzincan depreminden Gölcük, Van ve Maraş’a, Emek Sineması’ndan Gezi Direnişi’ne, müteahhitlerin kendi denetim firmalarını kurmalarını beraberinde getiren neoliberalizmden meslek odalarının denetim yetkilerinin ellerinden alındığı Gezi sonrası siyasi sürece uzanan, ders niteliğindeki bu söyleşi sinemacıların emeğiyle görüntü-ses dünyasıyla buluşuyor.