Şu An Okunan
Şubat’tan Bugüne: Sinemacıların Deprem Dayanışması

Şubat’tan Bugüne: Sinemacıların Deprem Dayanışması

6 Şubat depremlerinin ardından arama kurtarma ve insani yardım çalışmalarında etkin olan sinemacılar, ilerleyen süreçte film gösterimleri ve özellikle çocuklara yönelik görsel sanat odaklı atölyelerle dayanışma faaliyetlerine devam etti. Sinema sektörü bileşenlerinin kurduğu Film Sektörü Afet Koordinasyon Kurulu’yla ilişkili yapıların yanı sıra bağımsız inisiyatifler ve film festivalleri de deprem bölgesinde çalışmalar yürüttü. Sinemacıların Şubat’tan bu yana gerçekleştirdikleri, büyük çoğunluk Hatay’ı merkeze alan dayanışma faaliyetlerini gözden geçirelim.

Resmî rakamlara göre Türkiye’de 50 binden fazla, Suriye’deyse 9 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden yaklaşık yedi ay geçti. Deprem bölgesinde çalışma yürüten kurumların ve hayatta kalanların yakınlarıyla ilgili aktardıkları, kayıp sayısının çok daha fazla olduğuna işaret ediyor. Aradan yedi ay geçmiş olmasına rağmen, birçok bölgede su ihtiyacının karşılanmadığı, hasar görmüş yolların tamir edilmediği, iş makinalarıyla yıkılan binalarda asbest analizlerinin yapılmadığı, inşaat şirketlerinin çıkarları önde tutularak insan sağlığının gözden çıkarıldığı görülüyor (Bu konuda kaleme alınmış bir yazı için bkz. Körlük – Ali Ergin Demirhan, sendika.org).

Muhalefet açısından başarısızlıkla sonuçlanan 14-28 Mayıs seçimlerinin, deprem bölgesinde yaşanan sorunları gündemin arka sıralarına itmekle kalmayıp sivil toplumun dayanışma faaliyetlerini de sekteye uğrattığı yönünde çokça analiz yapıldı. Öte yandan, Antakya, tarım ve zeytinlik arazilerine TOKİ konutları yapılması kararına karşı mücadele veren Dikmece köyüne ülkenin dört bir yanından destek gelmesi ve 26 Ağustos’ta yapılan Büyük Dikmece Buluşması’na ormanlarını savunan Akbelen direnişçilerinin de katılması toplumsal muhalefetin sönümlenmediğine işaret ediyor.

Hatırlayalım, 6 Şubat depremleri sonrasında devlet aygıtlarının ihmal ve geciktirmelerinin karşısında başta maden işçileri, farklı sektörlerden inisiyatifler arama kurtarma çalışmalarında etkin rol oynamıştı. Işık ekipmanı ve ses cihazlarının teminatı konusundaki dayanışma faaliyetleriyle sinema sektörü de arama kurtarmada kritik rol oynayan sektörler arasında yer almıştı. Sektör, film/dizi prodüksiyonlarında işbirliği yaptığı inşaat, karavan ve catering gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalarla olan mevcut bağı sayesinde, arama kurtarma çalışmalarında araç-alet eksiklerini kısmen de olsa karşılamanın ötesinde, yemek ve barınma gibi ihtiyaçların karşılanmasında da kısa vadede fayda sağlamıştı. Peki bu ilk kritik sürecin ardından sinema sektörü deprem bölgesinde ne gibi çalışmalar yaptı?

Film Sektörü Afet Koordinasyon Kurulu

Depremin dördüncü günü, yani 10 Şubat’ta, 56 sinema oluşumunun film sektörü bileşeninin (sendikalar, meslek birlikleri, dernekler, vakıflar ve emek bileşenleri vs.) bir araya gelmesiyle kurulan Film Sektörü Afet Koordinasyon Kurulu’nun çalışmalarına göz atalım.

Film Sektörü Afet Koordinasyon Kurulu yürütmesinden edindiğimiz bilgilere göre, arama kurtarma ve insani yardım faaliyetlerinde sektör içi haberleşmeyi kolaylaştırmak amacıyla oluşturulan kurul, bu dönemin ardından ilk iş olarak depremin sektör çalışanları üzerindeki etkisini tespit etmek üzere bir form hazırladı. Film Sektöründe Depremin Etkilerinin Tespiti ve Afetlere Hazırlık başlıklı bu formu iki ay içinde 1700 civarında sektör çalışanı doldurdu. Elde edilen veriler, kurulun deprem bölgesinde gerçekleştireceği çalışmaların yanı sıra gelecekte meydana gelebilecek afetlere hazırlıklı olunması anlamında da öneme sahip. Kısa vadede ise bu formdan elde edilen bilgiler vasıtasıyla, psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu belirten kişiler ilgili sağlık kuruluşuna yönlendirildi. Ayrıca, depremde evinin zarar gördüğünü belirten kişilerin ihtiyaçları belirlendi. Fakat bu ihtiyaçların karşılanması konusunda henüz net bir adım atılmadığını da eklemeliyiz. Bu konu kurulun gündemindeki yerini koruyor. Öte yandan ihtiyaçlar doğrultusundaki bu gibi destekleri kurulu oluşturan paydaşların kendi imkânlarıyla bölgeye ulaştırdıkları da biliniyor.

Oyuncular Sendikası’nın Drama ve Oyunculuk atölyesinden

Kurulun bileşenlerinden biri olan Oyuncular Sendikası, Hatay, Samandağ’da Biriz Dayanışma Derneği’nin katkı sunduğu bir organizasyon ile Drama ve Oyunculuk Atölyesi gerçekleştirdi. “Ücretsiz Yaz Okulu” projesi kapsamında, Ekin Koleji’nin işbirliğiyle Temmuz ayında gerçekleştirilen atölyede çocuklar ve ergenlerle birlikte karakter inşa etme ve canlandırma gibi çalışmalar yapıldı.

Film Sektörü Afet Koordinasyon Kurulu, sinema sektörü çalışanları tarafından başlatılan Yuva projesine de destek oluyor. Bu proje kapsamında deprem bölgesinde doğaya uyumlu, modüler, ahşap tasarımlı ve yüksek yalıtımlı yaşam alanları oluşturuluyor. Örneğin, Karaçay Topluluk Merkezi’nde de insani yardım derneği Hayata Destek işbirliğiyle ahşap derslikler kuruldu. Deprem sonrasında pek çok sinema etkinliğine de ev sahipliği yapan, bünyesinde bir Sinema Çadırı da bulunan Karaçay Topluluk Merkezi’nde gönüllü öğretmenler yaklaşık 700 öğrenciye eğitim desteği sunuyor. Yuva projesine gofundme üzerinden destek olabilirsiniz.

Kurul ayrıca, sonbahar aylarında AKUT derneği ile birlikte, “afet (deprem, yangın, sel vs.) öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılmalı?” sorusunu merkeze alan çevrimiçi seminerler düzenleyecek. Seminerlere, afetlere hazırlık formu aracılığıyla başvuru yapmış olan sinemacılar katılacak.

Mavi Kuş

Deprem bölgesinde faaliyet gösteren, sektör bileşeni olmayan bağımsız inisiyatifler de var. Bunlardan biri de Documentarist – İstanbul Belgesel Günleri ve Hangi İnsan Hakları Film Festivali ekibinden gönüllülerin Çizgi Çocuk Atölyesi ve Açık Atölye ile birlikte kurduğu Mavi Kuş Dayanışması. Mart ayından beri sanat yoluyla travma sonrası hayatın örülmesine katkı sağlamayı amaçlayan çalışmalar yürüten Mavi Kuş, köy köy dolaşarak çocuklara yönelik atölyeler düzenliyor.

Görsel sanatlar, doğaçlama dans ve resim atölyeleri gerçekleştiren inisiyatif, zamanla çocuklarla birlikte stop-motion animasyonlar da üretmeye başladı. Ayrıca Deniz Buga, gerçekleştirdiği sinema atölyesinde çocuklarla Yeniçağ gibi çeşitli kısa filmler yaptı.

İşçi Filmleri Festivali

Bu yıl 18. İşçi Filmleri Festivali 1 Mayıs’ta yolculuğuna, İstanbul’la eş zamanlı olarak Antakya’da başladı. Festivalin Hatay’daki gösterimleri 1-7 Mayıs tarihleri arasında depremin en fazla yıkıma uğrattığı ilçelerden Defne’de Aşağıokçular Necla Duran Barış Parkı’nda gerçekleştirildi.

Deprem bölgesinde yapılan ücretsiz gösterimler, bölge halkı için film seyrinin ötesinde bir anlam teşkil ediyor, sosyallik alanları sınırlanmış bölge halkının bir araya gelmesine vesile oluyor.

Documentarist: Gösterim Sonrasının Dayanılmaz Cazibesi

Farklı direniş odakları da bölgede yapılan film gösterimleri sayesinde işbirliği yapıyor; özellikle İstanbul’un sinema coğrafyası ile Antakya’nın ve genel olarak Çukurova bölgesinin sinema coğrafyası arasında küçük köprüler kurulmuş oluyor. Documentarist’in Antakya’da düzenlediği belgesel gösterimleri bu konuda güzel bir örnek teşkil ediyor.

Bu gösterimler için Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü – BÜ(S)K üyeleri, Boğaziçi Üniversitesi güney kampüste yaptıkları açık hava gösterimleri için kullandıkları şişme perdelerini İstanbul’dan Antakya’ya taşıdı. Gösterimler, Documentarist, BÜ(S)K ve Mavi Kuş gönüllülerinin ortak çabasıyla farklı köylerde ve dayanışma alanlarında gerçekleştirildi.

Antakya’da Yaramaz Çocuklar gösterimi sonrası, Ahmet Necdet Çupur ve Zeynep Çupur soruları cevaplıyor.

Antakya seyircisi çoğu kez seyir aşamasında belgesellere yönelik ilgisini kaybetse de gösterimlerin seyir deneyimini aşan anlamlı buluşmaları beraberinde getirdiğini not etmeli. Örneğin, Antakya’daki Keskincik köyünden bir ailenin hikâyesini anlatan Yaramaz Çocuklar (2021) belgeseli, bu gösterimler aracılığıyla ilk kez Antakyalı seyirciyle buluşmuş oldu. Yeniçağ Defne Evi önünde yapılan gösterim sonrasında, belgeselin yönetmeni Ahmet Necdet Çupur ve filmde ebeveynlerine karşı verdiği mücadele anlatılan kız kardeşi Zeynep Çupur ile de çevrimiçi sohbet gerçekleştirildi.

Ekinciler Nevzat Ceylan İlköğretimokulu yakınlarında yapılan kısa belgesel gösterimleri ise, etkinlik sonrası seyircinin projeksiyon ve ses ekipmanını ele geçirip dans etmeye başlamasıyla farklı bir şenlik niteliği kazandı. BÜ(S)K’ün şişme perdesinin söndürülme sürecinin ve vaat ettiği şenlik havasının, film gösterimlerinin kendisinden daha fazla ilgi gördüğü söylenebilir. Antakya’da Post Sinema başlığı taşıyan video, Ekinciler’deki gösterimin sonrasını aktarıyor.

Karaçay, Kurgucular ve Özgür Sinematek Ortaklığı

Deprem sonrası Antakya’da çocuklara yönelik pek çok gösterim ve atölye yapılsa da, bölgenin farklı bir yalnızlaşma sürecinden geçen sinema öğrencilerine ve sinemayla ilgilenen gençlerine yönelik etkinliklerin sayısı sınırlı kaldı. Çukurova Üniversitesi ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi gibi bölge üniversitelerinde okuyan sinema öğrencileri, gerek depremin getirdiği kayıplardan gerekse de derslerinin ve projelerinin sekteye uğramasından dolayı sinema pratiğini devam ettirmekte güçlükler yaşıyor. Bu ihtiyacı gören Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne bünyesindeki Özgür Sinematek, Hatay’da deprem sonrasının en aktif dayanışma oluşumlarından biri olan Karaçay-Tomruksuyu Koordinasyonu ve İstanbul merkezli Kurgucular Dayanışması ile buluşarak bir dizi ‘film yapımı’ atölyesini bölgede gerçekleştirmek üzere kolları sıvadı. 2023’ün Eylül ve Ekim aylarında yapılacak atölyeler, çekimden ses kaydı ve kurgu sürecine kadar film yapımının farklı aşamalarını kapsayacak ve sinema sektörünün aktif isimleri tarafından gerçekleştirilecek.