Şu An Okunan
Candan ve Erçin’e Destek Yağıyor

Candan ve Erçin’e Destek Yağıyor

Vekaleten Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atanan Naci İnci tarafından üniversitede ders vermeleri engellenmeye çalışılan Can Candan ve Feyzi Erçin’e destek yağıyor. Akademik kadro ve öğrencilerin yanı sıra uluslararası belgesel camiası da sesini yükseltti: “Görevlerine iade edilsinler.”

Görevden alınan Melih Bulu yerine vekaleten Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atanan Naci İnci tarafından 16 Temmuz’da görevine son verilen Can Candan’ın ve üniversitede ders vermesi engellenen Feyzi Erçin’in işlerine iadesi için çok sayıda destek kampanyası yürütülüyor. Bulu’nun üniversitede görevde olduğu ilk günden beri rektörlük binasına sırt çevirme eylemi düzenleyen akademisyenler, Bulu görevden alındıktan sonra da eylemlerine devam ettiler; “Can Candan Yalnız Değildir”, “Feyzin Erçin Yalnız Değildir” yazılı dövizlerle meslektaşlarının yanında olduklarını dile getiriyor ve görevlerine iade edilmelerini talep ediyorlar.

Candan ve Erçin’in bu şekilde görevden alınmasının ne hukukla ne de üniversite senatosunun 2012 yılında belirlediği ilkelerle bağdaşmadığını belirten akademisyenler, daha önce Boğaziçili öğrencilerin eylemlerinde çadır kurup masa açtıkları yerde üç gündür masa açıp oturma eylemi yapıyor.

Öte yandan Candan’a destek vermek amacıyla 19 farklı ülkeden 300’e yakın belgesel sinemacı ve akademisyenin imzasıyla bir de mektup yayımlandı. Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne, Boğaziçi Üniversitesi Senatosu’na ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’na hitaben kaleme alınan açık mektup şu sözlerle açılıyor: “Görevine haksız bir şekilde son verilen yönetmen ve akademisyen Can Candan’ı ve akademik özgürlük ve özerklik için mücadele eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve öğretim üyelerini destekliyoruz.”

Candan ve Erçin İçin Nöbet

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince, 15 Temmuz 2021’de görevden alınan Melih Bulu yerine vekaleten rektörlüğe atanan Naci İnci, 16 Temmuz’da Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nde 14 yıldır ders veren öğretim görevlisi Can Candan’ı görevden aldı ve aynı bölümde sekiz yıldır yarı zamanlı ders veren öğretim görevlisi Feyzi Erçin’in derslerini iptal etti. Aynı gün rektörlüğe adaylığını da açıkladı. Boğaziçili öğrencilerin ve akademisyenlerin “kayyım rektör” olarak andığı Melih Bulu’nun, cumhurbaşkanı tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atandığı 1 Ocak 2021’den bugüne; özerk, özgür ve demokratik üniversite için düzenlenen protesto eylemleri, Can Candan ve Feyzi Erçin’e destek jestleriyle devam ediyor.

Akademisyenlerin 19 Temmuz 2021’de yayımladığı bildiride, Candan’ın hiçbir akademik usule uymayan bir tavır ve hukuksal olarak sorunlu bir şekilde asılsız gerekçeler göstererek görevden alındığı belirtildi. Boğaziçi Üniversitesi’nde ders verecek akademisyenlerin, ilgili bölüm ve fakültelerin detaylı inceleme ve değerlendirmeleri sonucu belirlendiğine dikkat çekilerek, “Akademisyenlerimizin bu şekilde görevden alınması, ne hukukla ne de üniversite senatomuzun 2012 yılında belirlediği ilkeler ile bağdaşmaktadır,” denildi. Görevden almanın liyakati, demokratik katılımı, rızaya dayanan esasları hiçe sayan bir yönetim anlayışının tezahürü olduğunu ve demokratik üniversite ruhuna aykırı düştüğünü vurgulayan akademisyenler, sürecin yasal takipçisi olacaklarını ifade etti.

30 haftadır “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” sloganlarıyla rektörlük binasına sırt çeviren akademisyenler, Can Candan’ın görevden alındığı 16 Temmuz’da nöbetin 133’üncüsünü gerçekleştirmişlerdi. Bu tarihten sonra, ellerine aldıkları “Can Candan Yalnız Değildir”, “Fevzi Erçin Yalnız Değildir” dövizleri ve Can Candan’ın fotoğraflarıyla mücadelelerini sürdüren akademisyenler, daha önce Boğaziçili öğrencilerin eylemlerinde çadır kurup masa açtıkları yerde üç gündür masa açıp oturma eylemi yapıyor.

Öğrenciler Rektör Adaylarına Soruyor: Candan ve Erçin Dönecek Mi?

Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi rektörlük seçimleri için adaylar belli olmaya başladı. Akademisyenler, mezunlar, öğrenciler ve çalışanlardan oluşan Boğaziçi Seçiyor, taleplerin sıralandığı ve yanıtlanması istenen soruların yer aldığı bir bildiri paylaşarak rektör adaylarının cevaplamasını istedi. Adayların, Can Candan ve Feyzi Erçin’in görevlerine iadesi hakkındaki tavırları da yanıtlanması talep edilen sorular arasında.

Uluslararası Belgesel Camiasından Destek

Can Candan için uluslararası bir destek kampanyası da başlatıldı. Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne, Boğaziçi Üniversitesi Senatosu’na ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’na hitaben kaleme alınan 24 Temmuz 2021 tarihli açık mektupta, Can Candan’ın akademik çalışmaları ve belgesel işleriyle uluslararası alanda tanınan önemli bir eğitmen ve yönetmen olduğu belirtilerek, “Filmleri dünya çapında çeşitli festivallerde ve özel gösterimlerde seyirciyle buluşmuştur. Türkiye’de film yönetmenliği ve özellikle de belgesel film alanlarına ilgi duyanlar için önemli bir öğretmen, yol gösterici ve ufuk açıcı bir rehber olmuştur,” denildi. Kampanyada, Kanada, Meksika, Britanya, Almanya, Avusturya, Portekiz, İsviçre ve İsveç’in de aralarında olduğu 19 ülkeden 319 belgesel sinemacı, akademisyen, yapımcı ve yönetmenin imzası bulunuyor.

Alisa Lebow

Metinde imzası bulunan New York City Üniversitesi’nin (CUNY) öğretim üyelerinden film araştırmaları profesörü Alexandra Juhasz, “Can Candan’ın görevine son verilmesi beni dehşete düşürdü,” şeklinde bir açıklama yaparken, Candan’ın lisans derecesini almış olduğu Hampshire College’ın profesörlerinden, film yönetmeni Abraham Ravett ise Candan’ın yaptığı çalışmalarla saygıyı hak ettiğini ve göreve geri dönmesi gerektiğini dile getirdi. Candan’ın kurucu üyeleri arasında yer aldığı docIstanbul Belgesel Araştırmaları Merkezi’nde kendisiyle birlikte çalışan (Altyazı’nın docIstanbul adlı köşesinde de yıllarca birlikte belgesel sinema üzerine yazmışlardı) Sussex Üniversitesi’nden Alisa Lebow ise, süreci şöyle değerlendirdi: “Can kadar kendini işine adamış bir eğitmen daha görmedim; mesleki ve kişisel dürüstlük anlayışı da benzersizdir. Görevinden alınması insafsızlıktır.” (kaynak: Medyascope)

Basın Özgürlüğü Ödülü Candan’a İthaf Edildi

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC), 1989’dan beri verdiği Basın Özgürlüğü Ödülleri’nin Kurum dalındaki ödülü, “Halkın haber ve bilgi alma, gerçekleri öğrenme, ifade özgürlüğünü kullanma, akademik özerklik, sağlık ve eğitim hakkını savunmak konusundaki mücadeleleri dolayısıyla,” bu yıl Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Boğaziçi Üniversitesi Demokratik Direniş Bileşenleri’ne layık görüldü. 26 Temmuz 2021’deki törende Boğaziçi Üniversitesi Demokratik Direniş Bileşenleri adına ödülü, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü’nde öğretim görevlisi Sercan Kaynak ve üniversite bileşenlerinin haber özgürlüğüne yönelik müdahalelere karşı bir alternatif olarak hayata geçirilen Boğaziçi TV’yi temsilen öğrenciler Uğur Ünal ile Onur Kavalcı aldı. Kaynak ödül konuşmasında; ilk günden beri direnişi takip ederek görsel hafızasını oluşturan Can Candan, Feyzi Erçin ve bileşenlerin hepsini temsilen törene katıldığını belirterek ödülü Candan’a ithaf ettiğini söyledi. Kaynak şu ifadeleri kullandı: “Bizlerden de önce onlarca senedir akademik özgürlük, özerklik mücadelesi veren yüzlerce öğrenci akademisyen, çalışanlar, mezunlarla, bunun için çok ağır bedel ödemiş kişiler için bu ödülü alıyorum ve ödülü Can Candan’a ithaf ediyorum.”

2 Ocak 2021’den beri basının alınmadığı Boğaziçi Üniversitesi kampüsünden akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini duyurmak için 19 Şubat günü yayın hayatına başlayan Boğaziçi TV’de gönüllü olarak yer alan öğrencilerden Uğur Ünal da şu ifadeleri kullandı: “Okulun içinde yaşanan bütün hak ihlallerini, bütün antidemokratik uygulamaları okul dışına ulaştırmayı kendimize görev bildik. Hak temelli haberciliğin önce ne olduğunu öğrendik, sonra uygulamaya koyduk. Okulumuzda hak ihlalleri olduğu sürece biz de onları haberleştirmeye devam edeceğiz.”