Şu An Okunan
Susma Platformu’ndan ‘Kanun Hükmü’ toplantısı

Susma Platformu’ndan ‘Kanun Hükmü’ toplantısı

Susma Platformu’nun düzenlediği “‘Kanun Hükmü’ Süreci Belgesel Sinema İçin Ne İfade Ediyor” başlıklı webinarda, 60. Altın Portakal’da Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından programdan çıkarılan Kanun Hükmü filminin yönetmeni Nejla Demirci önemli açıklamalarda bulundu. Moderatörlüğünü Mustafa Ünlü üstlendiği toplantıda, Demirci’nin avukatı Ergin Cinmen, Antalya’da gösterilemeyen tüm filmlerin belediyeye tazminat davası açabileceğini söyledi.

Susma Platformu yönetmen Nejla Demirci ve avukat Ergin Cinmen’le bir webinar gerçekleştirerek Altın Portakal’da yaşanan sansür vakasıyla ilgili akılda kalan birçok soruyu aydınlatmış oldu. Sohbetin moderatörlüğünü üstlenen belgeselci Mustafa Ünlü, sinema örgütlerinin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’le yaptığı toplantıya dair de detayları paylaştı. Ünlü’nün aktardığı bilgiye göre, sinema örgütleri Böcek’e, festivalde Kanun Hükmü‘nün gösterilmesi ve diğer bütün seçilmiş film ile jürilerin de davet edilmesi koşuluyla kendisine destek olacaklarını bildirmiş.

Nejla Demirci: Film yapmadan önce istihbarat çalışması mı yapacağız?

Filmin yönetmeni Nejla Demirci sansürün Türkiye’de bakanlık desteği süreçlerinde başladığına dikkat çekti: “Bizim hakkımız olan o desteği istedikleri gibi kullanma hakkı zaten sansürün başlangıcıdır.” Demirci, Kanun Hükmü‘nün çekimleri sırasında terörle mücadelenin, filmin iki karakteriyle ilgili kendisine, “Yasemin Demirci (kalp hastalıkları doktoru) çok değerli bir hocamız ama Engin Karataş teröre destek veriyor” şeklinde uyarılarda bulunduğunu ifade etti. İlkokul öğretmeni olan Karataş’la çekim yapmasının kaymakamlık tarafından engellendiğini, daha sonra bu engellemenin Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğü ihlali olarak görüldüğünü hatırlatan Demirci, AYM’nin söz konusu kararını Altın Portakal belgesel yarışma jürisinin ön jürisiyle de paylaştığını ve filmin yarışmaya seçildiğini duyduğunda çok sevindiğini söyledi.

Kanun Hükmü

Nejla Demirci ayrıca, kendisine yapılan baskılar sonucu karakterlerinin solcu olduğunu kanıtlama zorunda bırakılmasının da çok acı olduğunu ve insan haklarına sığmadığını dile getirdi: “Belgesel sinema insan hakkı savunuculuğudur, solcu ya da başka birinin filmini yapmadan önce onun hakkında istihbarat çalışması mı yapıcaz?” Kültür Bakanlığı’nın “mağduriyet üzerinden propaganda yapılabileceğini” ifade ederek hukuken “akıllıca” davrandığını söyleyen Demirci, yandaş basının ise bunu anlamayarak filmi Fetö övgüsü yapmakla suçladığını ve kendisini de Fetöcü ilan ettiğini aktardı; yapılan bu bu hedef göstermelerin habercilikle hiçbir ilgisi olmadığının altını çizdi.

Mustafa Ünlü ise bu konuya ilişkin olarak, belgesellerin bir suçluyu anlatmasında da bir engel olmadığına dikkat çekti, seri katilleri anlatan belgesellerin varlığını buna örnek olarak gösterdi: “Suçluları anlatan bir belgesel suçlu olamaz, ortada bir suç varsa bu mahkemelerin işidir.”

Avukat Ergin Cinmen: Filmleri Antalya’ya seçilmiş tüm yapımcılar belediyeye dava açmalı

Demirci’nin avukatı Ergin Cinmen ise, Kanun Hükmü‘nün sansürlenmesinin Türkiye’deki rejimin otoriterleşmesiyle ilişkili olduğunu dile getirdi. Olağanüstü hal ilan etmiş devletlerin, tam aksine bu gibi belgesellere ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Cinmen OHAL sürecindeki hak ihlallerinin ancak bu şekilde ortaya çıkabileceğini ve devletin ancak bu ifade özgürlüğünün önünü açarak OHAL’den daha az hasarla çıkabileceğini öne sürdü.

Soldan sağa saat yönünde: Mustafa Ünlü, Ergin Cinmen, Nejla Demirci

Kanun Hükmü‘nün seçkiden çıkarılmasına dair Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne kararın iptali davası ve tazminat davası açtıklarını bildiren Cinmen, programa seçilip festivalin iptal olması sonucu filmlerini gösteremeyen bütün yapımcılara belediyeye dava açmaları yönünde tavsiyede bulundu. Bu etkinliğin halkın vergileriyle yapıldığını hatırlatan Cinmen, Kanun Hükmü‘nün festivalde gösterilmesinin önünde hiçbir yasal engel olmadığını, “filmi aldım, sonra kaldırdım” gibi keyfi yaklaşımların kabul edilemeyeceğini ifade etti. Sadece Kanun Hükmü‘nün değil, programa seçilmiş tüm filmlerin dolaşım hakkının engellendiğini vurgulayan Cinmen, “bizim hayatımız bunların iki dudağı arasında değil” diyebilmek için tüm yapımcıların hukuki yollara başvurmasını gerektiğini dile getirdi.