İsrailli yönetmen Eran Kolirin, son filmi Let There Be Morning’in galasını 74. Cannes Film Festivali’nde eksik oyuncu kadrosuyla yaptı. Bu duruma sebep ise filmde rol alan Filistinli oyuncular ile film ekibinin önemli bir kısmının, Let There Be Morning’in Cannes Film Festivali organizatörlerince “İsrail yapımı” olarak tasnif edilmesine karşı çıkmasıydı. Filmin başrol oyuncuları da festivali boykot etme kararı alarak 10 Temmuz Cumartesi günü gerçekleştirilen galaya katılmayı reddetti.
Let There Be Morning‘in ekibi, 74. Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış (Un Certain Regard) bölümünde yer alan filmin, organizatörlerce “İsrail yapımı” olarak kategorize edilmesine tepki göstererek festivali boykot etme kararı aldı. Boykot kararını bildiren mektupta ekip üyeleri, Filistin halkına şiddet uygulayan İsrail devletinin ismiyle anılmasına karşı olduklarını dile getiriyor: “Filmimizin yapımında İsrailli dostumuz Eran Kolirin’in yer almasından onur duyuyoruz. Bununla birlikte filmin festivalde ‘İsrail filmi’ olarak tasnif edilmesindeki tutarsızlığı görmezden gelmemiz mümkün değil.”
Kudüs’te yaşayan Filistinli bir İsrail vatandaşı olan Sami’yi canlandıran başrol oyuncusu Alex Bakri’nin yanı sıra, oyuncu kadrosundan Juna Süleyman ve Salim Dau gibi isimlerin de imzasını taşıyan mektupta Filistin halkına karşı işlenen suçlar karşısında sessiz kalmanın Filistinlilere uygulanan şiddeti aklamak, ırkçı ve ayrımcı uygulamaları ise kabullenmek olduğu vurgulanıyor.
2007’de Cannes’ın Belirli Bir Bakış (Un Certain Regard) bölümünde gösterilen Bandonun Ziyareti (Bikur Ha-Tizmoret, 2007) filmiyle tanınan yönetmen Eran Kolirin ise oyuncuların tepkisini politik bir eylem olarak yorumladı ve kararlarına saygı duyduğunu ifade etti.
Bandonun Ziyareti’nden 14 yıl sonra yine Cannes’ın Belirli Bir Bakış bölümünde seyirciyle buluşan Let There Be Morning, Filistinli yazar Sayed Kashua’nın 2005’te yayımlanan aynı adlı kitabından uyarlandı. Filmin, Uluslararası Dublin Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen romandan uyarlanan senaryosu yönetmen Kolirin’in imzasını taşıyor. İbranice ve Arapça olarak çekilen, İsrail ve Fransa menşeili şirketlerin ortak yapımı olarak hayata geçirilen film, tıpkı Bandonun Ziyareti gibi tatlı-ekşi bir komedi olarak niteleniyor. Film, İsrailli askerlerin yolu kapatması üzerine, görmekten kaçındığı aile fertleri ve eski arkadaşlarıyla bir köyde baş başa kalan İsrail vatandaşı bir Filistinli olan Sami’nin hikâyesini anlatıyor.