Belgeselci/akademisyen Can Candan 16 Temmuz Cuma akşamı yaptığı paylaşımla, Boğaziçi Üniversitesi’nde vekaleten rektörlüğe atanan Mehmet Naci İnci’nin kendisine üniversitedeki görevine son verildiğini bildiren bir yazı gönderdiğini açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince, görevden alınan Melih Bulu yerine vekaleten rektörlüğe atanan Naci İnci, rektör yardımcılığı yapmakta olduğu Mayıs ayında Boğaziçi’nde yarı zamanlı ders veren akademisyen Feyzi Erçin’in üniversitenin yaz okulu programındaki dersini de kaldırmıştı. Erçin, 16 Temmuz Cuma günü yaptığı açıklamada sonbahar döneminde açacağı derslerin de engellediği duyurdu. Derslerine son verilen her iki isim de üniversitelerin özerkliği için verilen mücadeledeki kararlı duruşlarıyla tanınıyorlar.
Melih Bulu, cumhurbaşkanı tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atandığı 1 Ocak 2021’den bugüne, üniversitedeki öğrencilerin ve akademisyenlerin “Kayyım rektör istemiyoruz, vazgeçmiyoruz” sloganlarıyla yürüttüğü kararlı eylemler sonucu 15 Temmuz’da yine cumhurbaşkanı kararıyla görevden alındı. Ardından rektör yardımcısı Naci İnci, Bulu’nun yerine vekaleten Boğaziçi rektörlüğüne atandı. İnci’nin vekalet ettiği rektörlük koltuğundan aldığı ilk karar ise Boğaziçi’nde 2007’den beri öğretim üyesi olan Can Candan’ın görevine son vermek oldu. Görevden almaya gerekçe ise “Öngörülen on iki saat ders verme yükümlülüğünün yalnız altı saatini yerine getirme,” ve Candan hakkında yine rektörlük tarafından “üniversite yöneticilerine hakaret” iddiasıyla açılan disiplin soruşturmasının devam ediyor olması.
İnci’nin Candan’a gönderdiği açıklamada şöyle yazıyor: “Görev sürenizin 15.07.2021 tarihi itibariyle sona ermiş olması, bu güne kadar Üniversitemize yeniden atanmanız konusunda herhangi bir müracaatta bulunmamanız, ayrıca 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 36/3. maddesinde Öğretim Görevlileri için öngörülen on iki saat ders verme yükümlülüğünün yalnızca altı saatini yerine getirebilmeniz nedeniyle görevinize devam etmenizde yarar bulunmadığı değerlendirilmiş, öte yandan hakkınızda 10.07.2021 tarih ve 21366 sayılı Rektörlük Olur’unda belirtilen ‘kişileri aşağılama ve küçük düşürme amacı güden ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde paylaşımlarla amirlerine ve Üniversitemiz yöneticilerine hakarette bulunma’ iddiası ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53. maddesi kapsamında disiplin soruşturması açılması ve bu kapsamda soruşturmanın devam ediyor olması hususu da dikkate alınarak 16.07.2021 tarihi itibariyle Üniversitemizdeki görevinize son verilmiş bulunmaktadır.”
Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz
3 Saat: Bir ÖSS Belgeseli (2008) ve Benim Çocuğum (2013) gibi belgesellere imza atan, şu sıralar ‘Nükleer Alaturka’ adlı belgesel projesi üzerinde çalışmakta ve Boğaziçi’ndeki direnişin kaydını tutmakta olan Can Candan, Twitter hesabından kararı kabul etmediğini ve mücadelesinden vazgeçmeyeceğini bildirdi. Sosyal medyada pek çok kullanıcı da #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz ve #CanCandanYalnızDeğildir etiketleriyle Candan’a destek mesajları paylaştı.
Feyzi Erçin: “Korku Ruhu Kemirir”
Rektörlüğe vekalet eden İnci’nin kararıyla Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nde yarı zamanlı ders veren Feyzi Erçin’in de yaz okulu programındaki dersi kaldırıldı ve sonbahar döneminde ders açması da engellendi. Erçin, bölümün ve fakültenin onayıyla yıllardır verdiği Classical Music in Cinema (FA487, Sinemada Klasik Müzik) ve Film Sound (FA48G, Filmlerde Ses) dersleriyle yeni dönemde açacağı Hollywood dersinin programdan çıkartıldığını belirtiyor. Görevden alınmasıyla ilgili Twitter’dan Can Candan’a destek mesajı da paylaşan Erçin, bir Reiner Werner Fassbinder filmine atıfla “Korku Ruhu Kemirir” diyerek, Naci İnci’nin engelleme girişimlerinin korkudan kaynaklandığına işaret ediyor.
Bulu görevden alınmadan önce yönetimin bu yönde karar verdiğini bildiren ve derslerinin engellenmesine gösterilen gerekçelerin ilkinin “Derslerin konusuyla ilgili formel bir eğitimci olmama” olduğunu belirten Erçin, bölümdeki öğrencilerin bu yılki değerlendirmelerinde 48 akademisyen arasında ikinci seçildiğini de not düştü. Derslerinin engellenmesinin diğer sebeplerinin “Hocalar hakkında sosyal medyada isim vererek karalama niteliğinde ve hedef gösterir tarzda paylaşımlar yapmak,” ve “Etik ilkeleri gözetmeyen birisinin öğrencilere ders vermeye uygun olmamak,” şeklinde ifade edildiğini söyleyen Erçin; ifade özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik bu tavrı dayatmacı ve faşizan bir zihnin korkaklığı olarak yorumlarken paylaşımlarının akademisyenlere değil teamül ve liyakate aykırı atamaları kabul edenlere yönelik olduğunun altını çizdi. Erçin, Naci İnci ve tüm atanmış rektörleri istifaya çağırdı. Erçin’in ders vermesinin engellenmesini protesto eden Boğaziçili öğrenciler, “Feyzi Erçin yalnız değildir” diyerek kampüste çadır nöbeti başlatmış, Erçin direniş çadırında ders vermişti.
