2022 yılının son ayında Türkiye’de sinemacıların özgürlük alanını tehdit eden birçok gelişme yaşandı. Bir yandan bu gelişmeleri aktarırken, bir yandan da yılın öne çıkan vakalarını hatırlıyoruz. Hapis cezaları, festivallerde hareketlilik, suskunluğun sonu…
L ismiyle imzalanan bu anonim yazı, tıpkı yüzlerin görünmediği imajlar gibi, İran’da ve tüm dünyada dolaşıma girdi. Jîna Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından başlayan isyandaki “videodan fotoğrafa geçişi” irdeleyen yazı kolektif çevirisiyle karşınızda.
Sinemada ifade özgürlüğünü, çalışma koşullarını, eşitlik için verilen mücadeleleri ve sinemacıların dava süreçlerini aktaran haberleri bundan böyle Özgür Sinema Bülteni’nde sizlerle paylaşacağız. Bültenimiz her ayın son cuma günü sizlerle.
Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulubü’nün öğrenciler tarafından seçilmiş yönetim kurulu, atanmış rektör Naci İnci tarafından görevden alındı. Öğrenci kulüplerini sansüre karşı birleştiren süreci, söz konusu yönetim kurulundan Gizem Sert anlatıyor.
’10’ filminin dağıtım haklarını elinde bulunduran MK2 şirketine yazdığı mektupta İranlı sanatçı Mania Akbari, filmin çekimlerinin kendisine ait olduğunu öne sürüyor, Abbas Kiarostami’yi intihal ve cinsel şiddet ile suçluyordu. Mektubun yayılıp tartışmaları beraberinde getirmesinin ardından Akbari ile iletişime geçtik, hikâyesini bu kez ayrıntılarıyla kendisinden dinledik.
Aşağıdan Yukarıya serimiz için video üretenlerin katıldığı çevrimiçi yuvarlak masa tartışmasında imajlarla kurduğumuz ilişkiye dair çokça soru, çokça da fikir paylaşıldı.
Gezi Direnişi davasında çıkan mahkûmiyet kararlarına karşı TMMOB’un başlattığı ‘Adalet Nöbeti’ni sinemacılar devralıyor. 30 Mayıs Pazartesi günü TMMOB’un Karaköy’deki binasının önünde toplanacak olan sinemacılar, sektörün tüm çalışanlarına birlik olma çağrısında bulunuyor.