Şu An Okunan
Sinemacılardan Öğrencilere Destek

Sinemacılardan Öğrencilere Destek

Yüz elliyi aşkın sinemacı bir metin yayınlayarak üniversitelerin özerkliğini savunan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine desteklerini açıkladılar. Aralarında Emin Alper, Özcan Alper, Veysi Altay, Metin Avdaç, Zeynep Dadak, Bingöl Elmas, Pelin Esmer, Hüseyin Karabey, Ercan Kesal, Kıvanç Sezer ve Mustafa Ünlü gibi yönetmenlerin, Rıza Akın, Pelin Batu, Algı Eke, Devrim Evin, Defne Halman, Menderes Samancılar, Tilbe Saran ve Nur Sürer gibi oyuncuların yanı sıra yapımcı, senarist, görüntü yönetmeni ve sinema yazarlarının da olduğu isimler, öğrencilerin özerk üniversite taleplerinde haklı olduğunu dile getiriyorlar. Üniversite öğrencilerinin anayasaya uygun ve meşru eylemlerini sürdürme hakkına sahip olduğunun altı çizilen metinde, seçim hakkının kayyım düzeni ile değiştirilmesine itiraz ediliyor.

Bu süreçte hocaların hedef gösterilmesine de itiraz eden sinemacılar, cinsel yönelimler, inançlar, etnik kimlik ya da düşünceler üzerinden yapılan ayrımcılıkların “halkın bir kesimini, diğer bir kesim aleyhinde kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçu” olduğunu düşündüklerini belirtiyorlar. Hatırlanacağı üzere, içişleri bakanı Süleyman Soylu sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda “LGBT sapkınları” ifadelerini kullanmış, cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atadığı Melih Bulu’ya karşı başlatılan eylemlere ilişkin yaptığı açıklamada Prof. Dr. Ayşe Buğra’yı hedef almış, Melih Bulu ise üniversitedeki ilk icraatı olarak Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün kapatılması kararını almıştı. Bir ayı geride bırakan üniversite eylemlerinde bugüne kadar 600’ü aşkın öğrenci gözaltına alındı, 11 öğrenci tutuklandı, aralarında eylemlerde foto muhabirlik yapan Ozan Acıdere dahil 24 öğrenci ise ev hapsi ile cezalandırıldı.

Sinemacıların açıklamasının tamamı şöyle:

Biz sinemacılar;
hep ışığa bakmayı, ufka bakmayı, hayallerimize ve geleceğe bakmayı biliriz. Hikayelerimiz bu bakışlarda gizlidir. Aşağı bakmamızın yegâne nedeni ise, ancak yerdeki karıncayı incitmemek olabilir.

Biz sinemacılar;
inanıyoruz ki gençler bu ülkenin aydınlık hayalleridir. Işık da, gelecek de onlardadır. Boğaziçi öğrencileri demokratik, özerk üniversite istemlerinde sonuna kadar haklıdırlar. Bu nedenle anayasaya uygun, yasal, hukuki, meşru ve barışçı eylemlerini sürdürmek haklarıdır. Bu haklarını kullandıkları için suçlanamazlar.

Biz sinemacılar;
direnen gençlerimizin yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Seçim hakkının kayyım düzeni ile değiştirilmesine, öğrencilerin isteklerinin itham, tehdit ve kaba kuvvetle baskı altına alınmasına, hapsedilmelerine itiraz ediyoruz. Saygın, değerli, intihale asla tenezzül etmemiş ve etmeyecek hocalarımızın hedef gösterilmesine de itiraz ettiğimizin bilinmesini isteriz.

Biz sinemacılar;
cinsel yönelimler, inançlar, etnik kimlik ya da düşünceler üzerinden ayrımcılık yapmanın “halkın bir kesimini, diğer bir kesim aleyhinde kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçu” olduğunu düşünüyoruz. Adil bir yargının bunu tespit ederek harekete geçmesi gerekirdi.

Durduğumuz ve asla kıpırdamayacağımız yer tam da burasıdır. Durduğumuz noktadan görünen ise üniversitelerin kendi seçimleri olmayan ve dışarıdan atanmış kişilerce yönetilmeye çalışılmasının ne kısa ne de uzun vadede Türkiye’ye hiçbir yararı olmayacağıdır.

Kamuoyuna duyururuz.