Fotograf (2001), Bahoz (2008) ve Zer (2017) filmlerinin yönetmeni Kazım Öz, hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşmasında hâkim karşısına çıktı. Savunmasında “hayatını sinemaya adamış bir yönetmen” olduğunu vurgulayan Öz, hakkındaki iddiaları reddetti ve beraatini istedi. Tunceli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın 4 Şubat 2020 tarihine ertelenmesine karar verdi. Yönetmenin 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.
Kazım Öz, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen “terör soruşturması” sebebiyle 24 Kasım 2018 tarihinde aile ziyareti amacıyla bulunduğu memleketi Dersim’de gözaltına alınmış, Diyarbakır’da savcılık tarafından ifadesi alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. İddianamenin hazırlanmasının ardından 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Yönetmen için hazırlanan iddianamede Öz’ün 2010 yılında DBP Siyaset Akademisi’nde ders vermiş olması ve Gezi eylemlerine katılması delil olarak gösterilmişti.
1 Ekim’de görülen ilk duruşmanın öncesinde sosyal medya hesaplarından bir açıklama yayınlayan Öz, iktidarın başlattığı “cadı avı”nın sanatçıları kapsayacak şekilde büyüdüğünü belirtmiş, “Yirmi yıldır kesintisiz bir şekilde sinema yapan bir yönetmen olarak ‘örgüt üyeliği’ ile suçlanmam yaptığım filmlere kesilmek istenen bir cezadır. Bu yüzden 1 Ekim günü benimle birlikte filmlerimin de yargılandığını hissediyorum,” ifadelerini kullanmıştı. Öz, sinema yapmaya her şekilde devam edeceğini de sözlerine eklemişti.
Davanın ilk duruşmasında iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Öz, yegâne amacının sinema yapmak olduğunu belirtti ve 10 filmin yönetmenliğini üstlendiğini, birçok filmde kurgucu ve yapımcı olarak yer aldığını hatırlattı. Yönetmen, savunmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Hayatını sinemaya adamış bir yönetmenim. 20 yıl boyunca yaptığım filmler sadece Türkiye değil, uluslararası alanda yer aldı. Yaptığım filmlerde 42 ödül aldım. İddianamede yer aldığı gibi ‘3 ay boyunca DBP Siyaset Akademisi’ne katılmam’ mümkün değil. Diyarbakır’da bulunma sebebim sinema amaçlıdır. Hatta bahsi geçen dönemlerde yurtdışında sinemaya dair eğitim veriyordum. Ayrıca sinemanın, siyasetin gölgesinde yapılamayacağı görüşündeyim. Türkiye ve dünyada film yapmak istiyorum. Belki de bunu yaptığım için yargılanıyorum. Yine Sakine Cansız’ın cenazesine katılmamın da örgüt talimatı ile olduğu belirtiliyor. Katılmıyorum. Sakine Cansız’ın cenazesine katıldım, çünkü çözüm sürecinin baltalanmak istediği bir dönemde 3 Kürt kadın siyasetçi öldürüldü. Çözüm süreci ve barışı destekleyen biri olarak cenazeye katıldım. Bahsi geçen iddiaları kabul etmiyorum.”
Öz’ün avukatları ise iddianamede delil olarak bahsedilen hususların yok hükmünde olduğunu ve “terör örgütü üyeliği”ne işaret edecek hiçbir somut delilin bulunmadığını belirterek müvekkillerinin beraatini istediler. Mahkeme, davanın 4 Şubat 2020 tarihine ertelenmesine ve yönetmen hakkındaki adli kontrol uygulamasının devamına karar verdi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı
