Şu An Okunan
Kars Sinema Topluluğu: Seyirci Örgütleniyor

Kars Sinema Topluluğu: Seyirci Örgütleniyor

Söyleşi: Şenay Aydemir

Türkiye’de “gişe filmi” olarak kodlanan yapımlar dışındaki filmlerin yaygın dağıtım ağına girememesi ve seyirciyle buluşamaması ciddi bir sorun olarak yıllardır gündemde. Seyircinin varlığı-yokluğu bir yana, bunu test edecek bir dağıtım zemini de oluşmuyor haliyle. Büyük festivallerde gösterilmiş yapımları ya da merak ettikleri yerli bir yönetmenin filmini kentlerinde izleme fırsatı bulamayan bir avuç insanın yaklaşık on yıl önce Kars’ta başlattıkları çaba, bugün meyvelerini veriyor. Kars Sinema Topluluğu, dağıtımcılarla bağlantıya geçerek haftada bir gün görmek istedikleri filmi kentlerine getiriyorlar yıllardır. Onları örnek alan Lüleburgazlı sinemaseverler de izlerinden gitti. Şimdi ülkenin birçok kentinde filmleri bekleyen değil, bir araya gelerek talep eden sinemaseverler benzer oluşumların temellerini atıyorlar. Kars ve Lüleburgaz sinema topluluklarıyla deneyimlerini konuştuk. Başka kentlerdeki sinemaseverlere ilham vermesi umuduyla…

Sinema topluluğu olarak bir araya gelme fikri nasıl ortaya çıktı, amaç neydi?
Kars Sinema Topluluğu (KST) Kars Belediyesi’nin desteklediği, Gezici Film Festivali’nin organize ettiği Altın Kaz Film Festivali’nin 2006-2008 yılları arasında üç yıl üst üste düzenlenmesinin ardından, 2009 yılında yönetime gelen yerel yönetim festivali yapmama kararı aldı. 2008 yılında topluluğumuzdan bazılarımızın da içinde olduğu Kars Sinematek Derneği’nin düzenlediği gösterimlerin de çeşitli nedenlerle yapılamamaya başlamasıyla, 2010 yılının Nisan ayında bir grup gönüllü olarak Kars Sinema Topluluğu (KST) adıyla çarşamba gösterimlerimize başladık. Başlarda DVD formatında gösterimler yapıyorduk. Ancak bu hem telif hakkı, hem de güncel film takip etme konusunda bizi hoşnutsuz ve geri bırakıyordu. Takip eden süreçte, Başka Sinema ile buluştuk. Başka Sinema gösterimlerimizle birlikte seyirci kitlemiz, film sonrası söyleşilerimizin içeriği ve niteliği değişti. Başka Sinema ile birlikte filmlerin dağıtım şirketlerine telif de ödeyerek daha ciddi ve resmî bir hâle taşıdık gösterimleri. Biz halen kendimizi amatör topluluk olarak tanımlıyoruz ama bize bazen sinemacıların “Siz artık amatör değilsiniz ve sizi herkes tanıyor” dediklerine şahit oluyoruz. Bu tür iltifatlar bizi mutlu ediyor. Ama amatörlük ve gönüllülük bizce önemli. Bu işten para kazanmıyoruz. Bizler de sonuçta sinemada sadece seyirciyiz. Bu süreçte bizler de sinemaya dair birçok şey öğrendik, öğrenmeye de devam ediyoruz. KST’nin sürekliliğinin devamı için ailemizden, zamanımızdan fedakârlık yapıyoruz. Artık sinema dünyası KST’yi tanıyor, birçok kente örnek olduk ve örnek model olarak gösteriliyoruz.

LST ekibi 1 Mayıs’ta

Lüleburgaz Sinema Topluluğu (LST): Topluluğumuzun kuruluşunda yer alan kişiler topluluk var olmadan önce de dostluk ilişkisi içindeydiler. Bu kişiler, birbirine yakın politik, siyasi ve sanatsal fikirleri paylaştıkları için sık sık bir araya gelerek kendi olanaklarıyla bir takım faaliyetlerde bulunuyorlardı. Bu faaliyetlerin başında evlerde toplanıp filmler izlemek ve uzun sohbetler etmek gelirdi. Bu sohbetlerde sıkça dile getirdiğimiz bir konu vardı: Bağımsız ve nitelikli filmler izlemek istiyorduk ama bunu sinema ortamında izleme imkânımız yoktu. Sinemaların dijitalleşmesi ile gelen yeni teknoloji çok pahalı olduğu için kendi filmlerimizi gösterebilecek bir mekân (cep sinema, sanat-kafe) oluşturma hayalimiz de sönüvermişti. Tam bu noktada Kars Sinema Topluluğu’nun Başka Sinema gösterimlerini gerçekleştirdiğini öğrendik. Kendileri ile iletişime geçerek gerçekleştirdikleri gösterimler hakkında detaylı bilgi edindik. Daha sonra Başka Sinema koordinatörleri ile iletişime geçmemizi sağladılar. Amacımız, merakla beklediğimiz bağımsız ve nitelikli filmleri vizyona paralel bir tarihte sinemada izlemek, söz konusu filmleri popüler kültürün dayatmalarına karşı bir alternatif olarak sinemaseverlerin ilgisine sunmaktı.

Şehrinizde kaç sinema var, genel olarak hangi filmleri gösteriyorlar?
KST: Şehrimizde 269 koltuklu tek sinema salonu var. Gişe filmlerin dışında diğer filmler ya hiç gösterilmiyor ya da çok nadir gösteriliyor.

LST: Kentte iki adet sinema var ve ikisi de AVM içerisinde yer alıyor. Bu iki sinemadan biri Cinema Pink diğeri de Cineİstanbul. Cinema Pink pek çok şubesi olan kurumsal bir şirket tarafından yönetiliyor. Cineİstanbul’un sahibi ise yerel bir işletmeci. Birbirimizi tanıdığımız için derdimizi anlattık ve onlar için uygun olan boş bir salonu Başka Sinema’dan tedarik ettiğimiz filmleri izlemek için her hafta çarşamba günü olmak üzere kiralamak istediğimizi söyledik. Onlar da bize inandı, güvendi ve kabul ettiler. Burada bunu özellikle anlatmak istedik. Eğer Cineİstanbul yöneticileri bize alan açmasaydı, kendimizi kurumsal bir şirketin temsilcisine anlatmamız çok daha zor olurdu.

Şehrinizde vizyona girmeyen filmleri izleyebilmek için nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz. Film Seçimlerinizi neye göre yapıyorsunuz?
KST: Kars’ta vizyona girmeyen filmleri çarşamba günleri tek seans olan gösterimlerimizde seyrediyoruz. Sundance, Cannes, Oscar gibi uluslararası bazı festival ve ödülleri özellikle takip edip, orada ödül alan veya ses getiren filmleri göstermeye öncelik veriyoruz. Bunların dışında, Türkiye sineması içinde de filmleri yönetmen katılımlı göstererek onlara destek vermek için uğraşıyoruz. Topluluk olarak kendi içimizde tartışarak aylık programımızı oluşturuyoruz.

LST: Eğer izlemek istediğimiz bir film varsa ve o filmin dağıtımı Başka Sinema’da değilse – diğer dağıtım şirketleri ile (Kurmaca Film, FilmArtı) Başka Sinema aracılığıyla iletişime geçerek izlemek istediğimiz filmleri talep ediyoruz. O yıl festivallerde öne çıkan filmleri göz önünde bulunduruyoruz.

Etkinliklerinize ortalama kaç seyirci katılıyor?
KST: Ortalama 100 seyirci katılıyor. Mevsime, filme ve yönetmen/ekip katılımına göre seyirci sayımız artabiliyor. Ayakta seyrettiğimiz, yer olmadığı için gelenlerin geri dönmek zorunda kaldığı gösterimlerimiz de oluyor. Karslı yönetmenlere ait ya da Kars’ta çekilmiş filmlere gala yaptığımız gösterimlerimiz de oluyor. Neredeyse her hafta 70 km ötedeki Göle’den yaz kış, kar buz demeden film seyretmeye gelip gecenin bir yarısı dönen seyircilerimizin olması ise anlatılmaz bir mutluluk yaşatıyor bizler için.

LST: Etkinliklerimize katılım filme göre değişiklik gösterebiliyor. Yönetmen katılımlı gösterimlere ilgi her zaman biraz daha fazla oluyor. Ama asıl belirleyici olan filmin kendisi. Örneğin, Lüleburgaz bir işçi kenti olduğu için Genç Karl Marx (The Young Karl Marx, 2017) filmini 150 kişinin üzerinde seyirciyle izlemiştik. Ama genel ortalamaya bakılacak olursa etkinliklerimize ortalama 40-50 kişi katılıyor diyebiliriz.

“Başka kentlerde de sinema toplulukları oluşturarak iyi filmler seyredebilirler. Bu şekilde çoğalmaktan mutluluk duyarız.”

Bağlantıda olduğunuz sizin gibi topluluklar var mı? Varsa nasıl bir işbirliği içindesiniz?
KST: Başka Sinema kataloglarında yer aldığımız için bizden haberdar olup esinlenerek kurulduğunu söyleyen Lüleburgaz Sinema Topluluğu, Samsun, Hopa ve bu sene gösterimlere başlayan Ardahan sinema toplulukları ile haberleşmekteyiz. Hatta ortak bir Türkiye Sinema Toplulukları WhatsApp grubumuz da var. Kars Sinema Topluluğu olarak en eski sinema topluluğu olmamız nedeniyle tecrübelerimizi elimizden geldiğince paylaşıyoruz. Hatta Lüleburgaz Sinema Topluluğu’nun bir kez gösterimine katılıp onlarla beraber olduk. Ardahan henüz çok yeni olduğu için onlara her türlü ihtiyaçlarında yardımcı olmaya çalışıyoruz. Adıyaman, Zonguldak ve Iğdır’dan arkadaşlar benzer girişimlerde bulunmak üzere aradılar, konuştuk ama henüz gösterimlere başlayamadılar. Bu işte cesaret çok önemli, devamı zaten geliyor.

LST: Topluluğumuz fikir aşamasından bu yana Kars Sinema Topluluğu ile ilişki içerisinde. Biri Türkiye’nin doğu ucunda diğeri batı ucunda olan bu iki topluluk ‘örgütlü seyirci’ anlayışını benimseyen kardeş topluluklar. Yıllık planlarımızı, aylık programlarımızı, daha neler yapabileceğimizi ara sıra konuşup tartışırız. Kars Sinema Topluluğu’nun yanında ve yine onların aracılığıyla Samsun Sinema Topluluğu ile iletişim halindeyiz. Yine Hopa’da, Ardahan’da, Iğdır’da, İzmir’de iletişimde olduğumuz arkadaşlarımız var. Etkinlikler düzenliyor, bizler gibi bağımsız ve nitelikli filmleri sinemada izlemek için çalışmalar yapıyorlar.

İyi filmler izlemek isteyen ancak bulunduğu kentte fırsatı olmayan sinemaseverlere neler tavsiye edersiniz?
KST: Bizler gibi bir araya gelerek, sinema toplulukları oluşturarak iyi filmler seyredebilirler. On yıllık tecrübemizle isteyen herkese yardıma açığız. Yardım etmek, bu şekilde çoğalmaktan mutluluk duyarız. Önemli olan bir araya gelip başlayabilmek. Zaman içerisinde zorluklarla başa çıkmayı öğrenip, daha iyi olanı yapmak başarıyı doğuruyor. Bu kadar tecrübeye rağmen bizde de eksiklikler, hatalar kaçınılmaz olarak yaşanıyor. Ancak yılmıyoruz. Sinematek sonrasında, ülkemiz için alternatif ve örnek sayılan gösterimlerimizin devamı için çabalıyoruz.

LST: Türkiye’de nitelikli sanat etkinliklerine ulaşım ile ilgili ciddi bir dengesizlik ve adaletsizlik var. Neredeyse her şey sadece İstanbul’da oluyor gibi. Bu noktada taşrada yaşayan insanlar talep ettikleri takdirde belli imkânlarla nitelikli sanat etkinliklerinin gerçekleşmesi için zemin hazırlayabilirler. Bulundukları kentte sanat meclisleri, sanat toplulukları oluşturarak, örgütlü bir yapı ile beraber hareket ederek nitelikli sanat etkinlikleri düzenleyebilirler.

Çok isteyip de imkânsızlıklar yüzünden gerçekleştiremediğiniz hayalleriniz neler?
KST: Altın Kaz Film Festivali’ni kaldığı yerden devam ettirebilmek ve sürdürülebilir kılmak hepimizin en büyük hayali. Diğer bir hayalimiz de, haftalık programını tamamen kendimizin belirleyeceği bir sinema salonumuzun olması.

LST: Bağlantıda olduğumuz sinema topluluklarıyla tüm sinema topluluklarının bağlı olduğu bir ‘Sinema Toplulukları Konfederasyonu’ oluşturabilir miyiz diyerek tartışmıştık. Bu örgütlü yapı sayesinde taleplerimizi daha kolay ve hızlı gerçekleştirebilme imkânı bulabileceğimizi düşünüyoruz. Sinema seyircisiz var olamaz. Örgütlü seyirci bağımsız ve nitelikli sinemanın kurtarıcısı olabilir.

YÖNETMENLER ANLATIYOR

Ramin Matin
Türkiye’de bağımsız sinema adı altında üretmeye çabalayan insanların karşısına düzinelerce sıkıntı ve engel çıkıyor, fakat şüphesiz bunlardan en önemlisi dağıtım çıkmazı. Her tür zorluğa rağmen uğraşıp, savaşıp bir film ortaya çıkarıp onu seyirciye ulaştıramamak tam bir yıkıntı oluyor. Bu aşamada Kars Sinema Topluluğu’nun ilk yaptığı ve sonrasında Türkiye’ye yayılan bu organizasyonlar bir ilaç gibi geliyor. Seyirci yok denen yerlerde aslında ne kadar ilgili ve meraklı bir kitle olduğunu kanıtlıyor. Bir yönetmen olarak gidip bu seyirciyle buluşmak, konuşmak, tartışmak müthiş bir keyif. Bunu da Kars Sinema Topluluğuna ve misafirperver ekibine borçluyuz.

Ceylan Özgün Özçelik 
Kars Şehir Sineması’nda her çarşamba bir Başka Sinema filmi izleniyor. Etkinliklere, civar şehirlerden sinemaseverler de geliyor. Salon dolup taşıyor. Film sonrası sohbetleri pek yoğun geçiyor. Farklı disiplinlerden sinemaseverler, filmleri kendi meslekî penceresinden değerlendiriyor. Kars Sinema Topluluğu’nun sinema sevdası, özverisi, özeni ve hem sinemacılara hem seyirciye duyduğu saygı eşsiz. Aklıma düştükçe özlediğim bir topluluk. Tüm sinemacıların, filmlerini, Kars Sinema Topluluğu’yla paylaşmasını dilerim.

Kıvanç Sezer
İlk filmim Babamın Kanatları’nın (2016) toplu gösterimlerinden birini de Lüleburgaz Sinema Topluluğu’yla yaptık. Sinemayı seven bir grup arkadaşın çekirdeğini oluşturduğu bu grup dolu bir salonda filmimizin izlenmesini ve soru cevabı organize etti. Sonrasında da uzun bir masada sinema üzerine güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Bu tür girişimlerin çoğalarak artması bağımsız sinemaya önemli bir katkıda bulunacaktır.

Emin Alper
Neredeyse düzenli film gösteren bir sinemanın bile olmadığı bir şehirde bir avuç sinemasever bir araya geliyor, o yılın en nitelikli sanat filmlerini, ülkemizin seçkin bağımsız filmlerini yönetmenleri ve ekipleri ile şehirlerine getiriyor ve yaptıkları gösterimde sinema salonunu hınca hınç doldurmayı başarıyor. Kars Sinema Topluluğu’na, bu çabaya ve sinema sevgisine hayranlık duymamak mümkün mü? Katıldığım onlarca gösterim arasında üzerimde en çok iz bırakanlardan biri Abluka’nın (2015) Kars’taki gösterimi ve ardından gerçekleşen soru cevaptı. Her filmimle Kars’a gitmeye söz verdim ve elimden geldiğince de bu sözü tutacağım.

Tolga Karaçelik
Kendi imkânlarıyla bir araya gelen insanlar tarafından filmlerim Kars’ta seyirciyle buluşturuldu, soru-cevap ve muhabbetler ayrı güzeldi. Bunun benzeri bir örgütlenmeyi, kendi şehirlerinde Kelebekler’i ısrar ederek, facebook grupları oluşturarak vizyona sokmayı başaran kişilerin varlığını öğrenerek gördüm. Facebook’ta Lüleburgaz Kelebekler Filmi sayfası oluşturup bir araya gelerek filmin vizyona girmesini sağlayan Lüleburgaz, Van ve diğer birçok ildeki sinemaseverlerin varlığı beni bugün bile şaşırtmakta. Belki de sandığımız kadar yalnız değiliz.