88 Suriyeli sinemacı, yıkıma uğratılmış ve halkları yerinden edilmiş Suriye şehirlerinin rejim kontrolünde film çekimleri için kullanılmasını kınayan bir bildiriye imza attı. Metinde, ancak Suriye rejimi ve rejime bağlı milislerin müsaadesiyle erişilebilmekte olan yerleri film seti hâline getiren sinemacılar da eleştiriliyor.
Sinemacılar barıştan yana neler yapılabileceğini, sansür ve baskılara karşı nasıl ortaklıklar kurulabileceğini tartışmaya devam ediyor.
Davanın ilk duruşması için 1 Ekim’de hâkim karşısına çıkan Kazım Öz, hayatını sinema yapmaya adadığını vurgulayarak kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.
Yıldız Teknik Üniversitesi, okulun sinema kulübünün düzenlemeyi planladığı film gösterimlerini “eşcinsellik kırmızı çizgimizdir” ve “öğrencileri sapıklaştırıyorsunuz” gibi gerekçeler göstererek yasakladı.
<<< >>> <<< >>>
Sırrı Süreyya Önder 12 Eylül sonrası yıllarca hapis yatmıştı, 1980’li yılları Beynelmilel ile hatırladı, bugün yine cezaevinde. Duyduk ki Kandıra F Tipi Cezaevi’nde Gültan Kışanak’la bir senaryo üzerinde mektuplaşıyorlarmış. Biz de bir mektup gönderdik Önder’in Taş Medrese olarak andığı cezaevine; sinemayı, 1980’i ve bugünü konuştuk.
Temmuz 2019 – Eylül 2019 tarihleri arası bağımsız sinemanın gündemi: hak ihlalleri, sansür vakaları ve sinemacılara yönelik açılan davalar…