Seyir

COVID-19 koşullarında sinema salonları seyircisiz kaldı. 2020’de Avrupa genelinde gerileme yüzde 50-60 civarındayken Türkiye’de yüzde 90’ı buluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, pandemi desteği olarak kullandığı Yerli Film Gösterim Desteği’nin salonların ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığı soru işaretleri barındırıyor.

RTÜK, Netflix dizisi Şimdiki Aklım Olsaydı’nın iptal edilmesiyle gündeme gelmişti. Aile Bakanlığı, Netflix’teki Minnoşlar (Mignonnes, 2020) filmini RTÜK’e şikâyet edince yeniden gündeme oturdu.* Suncem Koçer, RTÜK’ün ardındaki siyaset-medya-sermaye ittifakının yapısını Altyazı Fasikül için değerlendirdi.

Yapımcı Serkan Çakarer, 2016 tarihli Kapalı Gişe belgeselinde büyük yapımcılarla bağımsız yapımcıların işbirliğine gitmesi gerektiğinden bahsetmişti. “Bu vaha kuruduğu zaman bataklığa dönüşecek,” diyordu Çakarer. 2019’un ilk yarısında, son on yılın en düşük seyirci rakamlarıyla karşı karşıyayız. Vaha kurumuş olabilir mi? Serkan Çakarer’le mevcut durumu ve Yeni Sinema Yasası’nın olası etkilerini konuştuk.

2014’te yapılan 51. Altın Portakal ile birlikte film festivallerinde, devlet sansürü ve (oto)sansür giderek doğallaştı. 2019 sonbaharında sırasıyla Adana, !f İstanbul ve Antalya yeni yönetimlerle karşımızda olacak. Yaşanan onca şeyden sonra bu festivallerin sinemacıları bir araya getirmesi mümkün olabilecek mi?